Aşırı Yüz Terlemesi, Yüz ya da baş terlemesinin bireyin gün içerisinde yaptığı faaliyetleri, sosyal yaşamını, eğitimini, iş yaşamı ve psikolojisini bozacak kadar fazla olması halinde buna aşırı yüz terlemesi hastalığı adı verilmektedir. Bu hastalık çoğunlukla kendini alın bölgesinde, yüzde ve baş kısmında aşırı terleme ile göstermektedir. Bu hastaların bazılarında yüzde kızarma da görülebilmektedir. Aşırı yüz terlemesi hayati tehlike taşıyan bir hastalık değildir. Bunun yanı sıra, bu hastalık epeyce sıkıntı yaratan ve bölgesel olan fazlaca terleme biçimidir. Çünkü aşırı terlemiş yüzdeki normal olmayan görünüm çok sıkıntı yaratabilmektedir.

Genellikle 100 kişiden 2-3ünde görülen bu hastalık daha çok ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Ancak bu hastalığın ileri yaşlardaki kişilerde de ortaya çıkması mümkün olan bu hastalık kadınlara kıyasla erkeklerde daha fazla görülmektedir. İleri yaşlardaki kişilerin yarısına yakınında genetik yani irsi geçiş söz konusudur. Aşırı yüz terlemesi yaz aylarında daha belirginleşse de her mevsimde görülebilen bir hastalıktır. Hastaların bazılarında 35-40 yaşından sonra daha az terleme gözükse de terleme durumu ömür boyu devam etmektedir. Bu hastalığın oluşmasının sebepleri arasında stres ve heyecan ya da buna benzer başka duygusal durumlar olabilmektedir. Aşırı yüz terlemesi genellikle uyku esnasında kendini göstermemekte ve uyanmanın ardından bir süre sonra kendini göstermektedir.

Kişinin yalnızca yüz kısmında ve uzun zamandan beri kendini gösteren aşırı terlemenin sebebi farklı bir hastalıktan dolayı olmayabilmektedir. Bu kişilerde ter bezlerinin yapısı ve büyüklüğü normal olmakta ve bu kişilerin genelinde hormonsal bir bozukluk görülmemekte, kişinin tüm tetkikleri de normal çıkmaktadır. Fakat yaşı ilerlemiş olan bireylerde kendini gösteren aşırı terleme durumu bir hastalık belirtisi olabilmektedir.

Aşırı yüz terlemesinin sebebi çoğunlukla terleme durumunu ayarlama görevinde olan sempatik sistem ayarlarında bir bozulma, sistemlerinin çok fazla duyarlı olması ve daha fazla çalışmasıdır. Sempatik sistemleri normalden fazla çalışan bireylerde ter üretimi de buna bağlı olarak aşırı olmaktadır. Aşırı yüz terlemesi heyecanlanma ve stres benzeri psikolojik uyarılarla ya da bu durumların aniden bireyin aklına gelmesi sonucunda başlayabilmektedir.

Bu hastalığın önlenmesi zor olmakla birlikte hastaların bazılarında 40 yaşından sonra azalabilmekte, ancak tedavi edilmeden geçmemektedir. Bu hastalık bitkisel yöntemler, ilaçlar ya da psikoterapi ile geçen bir hastalık değildir. Bunun yanı sıra, yüzün bir ıslak mendil ya da mendil ile sıkça silinmesi terlemeye kısa süreli bir çözüm olabilmektedir.

Yüz terlemesinin aşırı olmaması durumunda yani terlemenin nemlenme şeklinde olması halinde terlemeyi azaltmak amacı ile günlük olarak sabah ve akşamları jel, sabun ve losyon gibi ürünlerin yüz bölgesine uygulanabilmektedir. Bu tür ürünler alüminyum klorid içermektedir ve bu da ter bezini tıkayıp terin dışarı atılmasına engel olmaktadır. Fakat terlemenin çok fazla olması halinde aşırı ter basıncıyla bu tıkaç açılarak tedavinin etkisini yok edebilmektedir. Bunun yanı sıra, alerji ciltte tahriş olmasına sebep olabilmektedir.

Aşırı yüz terlememesi olan hastaya ilaç tedavisi ve botoks tedavisi uygulanabilmektedir. Bu hastalığın ilaç tedavisi için hastada antikolinerjik ilaçlar kullanılabilmekle birlikte, bu ilaçların etkisi geçicidir ve yaklaşık 12 saat aralığında yeniden alınması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, bu ilaçların ağızda ve boğazda kuruluk, tuvalete çıkamama, bulanık görme ve çarpıntı gibi bazı yan etkileri bulunmaktadır.

Bir diğer tedavi yöntemi olan botoks tedavisinde ise hastanın alnına ve başına botoks enjeksiyonları yapılmakta ve ter bezleri üzerinde geçici felç yapılmaktadır. Etkisi geçici olan ve yaklaşık 7 ayda bir uygulanması gereken bu tedavi yöntemi baş bölgesinde aşırı terleme olan kişilerde uygulanmaktadır. Bu yöntem çok ağrılıdır ve pahalıdır. Ayrıca duyu kaybına yol açabileceğinden yüz kısmına uygulanmamaktadır.